Evet, lazer epilasyon kıl köklerine kalıcı hasar vererek istenmeyen tüyler için uzun dönemli bir çözüm sunar. Doğru seans planlaması ile kıllarda %80 ila %90 arasında kalıcı bir azalma sağlanır. Tekrar çıksalar bile tüyler çok daha zayıf ve açık renkli olur.
Seans sayısı cilt tipine, kıl rengine, kalınlığına ve uygulama bölgesine göre değişir. Ortalama olarak vücut bölgeleri için 5-8 seans, yüz bölgesi için ise 6-10 seans gerekebilir. Lazer ışınları kılları sadece aktif büyüme (anajen) evresinde etkilediği için, ideal seans aralığı genellikle 4 ila 6 haftadır.
Uzmanlar tarafından doğru cihazlarla yapıldığında lazer epilasyon son derece güvenli bir uygulamadır. Lazer ışınları sadece kıl kökünü hedef alacak kadar (yaklaşık 2.5mm) derine iner ve iç organlara ulaşması mümkün değildir. Kanserojen olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır. İşlemlerin Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı merkezlerde yapılmasına özen gösterilmelidir.
Lazer epilasyonun etkinliği, kıl kökündeki melanin pigmentini hedef alması prensibine dayanır. Bu nedenle en iyi sonuçlar, açık ten rengi üzerinde koyu renkli (siyah, kahverengi) kıllarda alınır. Ancak Nd:YAG gibi gelişmiş lazer teknolojileri sayesinde esmer ve bronz tenlerde de güvenle uygulama yapılabilmektedir. Lazer epilasyon, pigment içermediği için beyaz ve gri tüylerde etkili değildir.
Evet, doğru teknoloji kullanılarak yaz aylarında da lazer epilasyon yapılabilir. Özellikle bronz tenlere dahi uygulanabilen Nd:YAG gibi lazer sistemleri bu mevsim için uygundur. Ancak tedavi süreci boyunca, uygulama yapılan bölgenin yoğun güneş ışığından korunması ve her gün yüksek koruma faktörlü (SPF 30+) güneş kremi kullanılması zorunludur.
Buz Lazer, adını uygulama başlığının cildi -10 dereceye kadar soğutan gelişmiş soğutma sisteminden alan, yeni nesil bir lazer epilasyon teknolojisidir. En temel farkı, bu soğutma sistemi sayesinde seansların neredeyse tamamen acısız ve çok daha konforlu geçmesidir. Soprano Titanium gibi cihazlar bu teknolojiyi kullanır ve farklı cilt tiplerinde etkili sonuçlar sunar.
Hayır. Buz Lazer'in en büyük avantajı, cildi etkili bir şekilde soğutan başlığı sayesinde acı hissini minimuma indirmesidir. Danışanlar işlemi genellikle "hafif bir masaj hissi" olarak tanımlar. Bu özellik, özellikle genital bölge gibi hassas alanlarda büyük bir konfor sağlar.
Buz Lazer, gelişmiş teknolojisi sayesinde ince tüyler dahil olmak üzere farklı kıl tiplerinde ve esmer tenler dahil geniş bir cilt tonu yelpazesinde güvenle kullanılabilir. Hem kadınlar hem de erkekler için göz çevresi hariç tüm vücut bölgelerine uygulanabilir.
Konya'daki Buz Lazer epilasyon fiyatları, uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğüne, seans sayısına ve tercih edilen pakete göre değişiklik göstermektedir. Tek seans veya çoklu seans paketleri gibi farklı seçenekler mevcuttur. En güncel ve size özel paket fiyatları için salonumuzla iletişime geçerek ücretsiz bir ön görüşme ve cilt analizi talep edebilirsiniz.
Evde yapılan cilt bakımı, cildin günlük temizliği, nemlendirilmesi ve korunması gibi temel ihtiyaçları karşılar. Profesyonel (medikal) cilt bakımı ise cildin alt katmanlarına etki eden, akne, leke, siyah nokta ve ince kırışıklıklar gibi spesifik sorunları hedef alan, uzmanlar tarafından profesyonel ürünler ve cihazlarla yapılan derinlemesine bir tedavidir. Profesyonel bakım, ev rutininizin etkisini artırır ve daha hızlı, gözle görülür sonuçlar almanızı sağlar.
Bu, cilt tipinize ve ihtiyacınıza göre değişir. Genel olarak, cildin sağlıklı görünümünü korumak için ayda bir profesyonel bakım yaptırmak idealdir. Ancak akne veya leke gibi yoğun bir tedavi sürecindeyseniz, uzmanınızın önerisiyle seans aralıkları 1 haftaya kadar düşebilir.
Hydrafacial, cildi aynı anda derinlemesine temizleyen, ölü hücrelerden arındıran, nemlendiren ve antioksidan koruma sağlayan bir cilt yenileme teknolojisidir. Vakumlu bir başlık kullanılarak cildi tahriş etmeden siyah noktaları ve tıkalı gözenekleri açar, cilde parlak, pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.
İşlem sonrası cildiniz daha hassas olacağından, en az bir gün makyaj yapmamanız ve cildinize 6 saat kadar su değdirmemeniz önerilir. Ayrıca, cildinizi UV ışınlarından korumak için mutlaka SPF 30 veya üzeri bir güneş koruyucu kullanmalı ve retinol gibi güçlü kimyasal ürünlerden bir süre kaçınmalısınız.
Kesinlikle evet. Güneşin zararlı UV ışınları, bulutlu havalarda bile cildimize ulaşarak lekelenmelere, erken yaşlanma belirtilerine ve hatta cilt kanserine neden olabilir. Bu nedenle, mevsim fark etmeksizin her gün güneş koruyucu kullanmak, sağlıklı bir cildin en temel kuralıdır.
Manikür ve pedikür sırasında kullanılan aletlerin doğru şekilde sterilize edilmemesi, tırnak ve cilt enfeksiyonlarına (mantar, bakteri vb.) yol açabilir. Bu nedenle salonumuzda kişiye özel setler veya her kullanımdan sonra sterilize edilmiş aletler kullanılması, sağlığınızı korumak için en önemli önceliğimizdir.
Klasik manikürde tırnak etlerinin yumuşaması için eller suda bekletilirken, medikal manikürde bu işlem su kullanılmadan, elektrikli bir törpü yardımıyla yapılır. Bu yöntem, özellikle tırnak etlerine daha hassas bir temizlik sağlar, kanama ve batma gibi riskleri ortadan kaldırır. Şeker hastalığı olan kişiler için daha güvenli bir alternatiftir.
Düzenli bakım, tırnakların sağlıklı uzamasını destekler, kırılmaları önler ve enfeksiyon riskini azaltır. Pedikür, ayaklardaki nasır ve sertleşmiş deriyi temizleyerek yürüme konforunu artırır ve duruşu düzeltebilir. Estetik görünümün yanı sıra, el ve ayak sağlığı için de önemli bir yatırımdır.
Evet. Düzenli ve doğru yapılan pedikür, tırnakların doğru şekilde kesilmesi ve tırnak etlerinin temizlenmesi sayesinde tırnak batması oluşumunu engellemeye yardımcı olabilir. Ancak mevcut ve ilerlemiş bir batık sorununuz varsa, öncelikle tıbbi bir tedavi gerekebilir.
Altın Oran, yüzünüzün doğal hatları (göz aralığı, burun genişliği, alın yapısı vb.) ile matematiksel olarak en uyumlu kaş şeklini belirleme tekniğidir. Bu yöntemde kaşın başlangıç, kavis ve bitiş noktaları yüzünüze özel olarak ölçülerek hesaplanır. Sonuç, yüzünüze denge ve uyum getiren, bakışlarınızı daha belirgin kılan, size özel ve doğal bir kaş tasarımıdır.
Microblading (3D Kıl Tekniği): Mevcut kaşlarınızın arasına tek tek, kıl yönünde ince çizgiler çizilerek yapılan, son derece doğal bir yöntemdir. Özellikle kaşlarında boşluk olan veya daha doğal bir görünüm isteyenler için idealdir. Genellikle kuru ve normal ciltlerde daha iyi sonuç verir. Pudralama Tekniği (Gölgelendirme): Kaşlarınıza hafif bir far sürülmüş gibi dolgun ve belirgin bir etki verir. Her cilt tipine, özellikle de Microblading için uygun olmayan yağlı ciltlere uygulanabilir. Kalıcılığı genellikle Microblading'e göre daha uzundur.
Kalıcılık, kullanılan tekniğe, cilt tipinize ve uygulanan renk pigmentinin kalitesine göre değişir. Microblading genellikle 2 yıla kadar kalıcılık gösterirken, pudralama tekniği 3 yıla kadar dayanabilir. Yağlı ciltlerde kalıcılık süresi daha kısa olabilir.
Laminasyon, kendi kaş ve kirpiklerinizi keratin, vitamin ve protein gibi besleyici solüsyonlar kullanarak daha sağlıklı, dolgun, hacimli ve şekilli hale getirme işlemidir. Kaş laminasyonu, dağınık ve asi kaşları sabitlerken yukarı doğru kalkık bir form verir. Kirpik laminasyonu ise kirpikleri kıvırır, kaldırır ve daha uzun gösterir. Her iki işlem de makyajsızken bile bakımlı bir görünüm sağlar.
Kirpik lifting, temel olarak kirpikleri kıvırma ve kaldırma işlemidir. Laminasyon ise "koruma" anlamına gelir ve lifting işlemine ek olarak kirpikleri besleyen, güçlendiren ve daha dolgun gösteren vitamin ve keratin bakımlarını da içerir. Yani laminasyon, lifting'i de kapsayan daha kapsamlı bir bakım uygulamasıdır.
Hayır, doğru ürünlerle ve uzman kişiler tarafından yapıldığında laminasyon işlemi kaş ve kirpikleri dökmez. Aksine, işlem sırasında uygulanan besleyici bakımlar sayesinde kıl kökleri güçlenir ve daha sağlıklı hale gelir. Ancak çok hassas ciltlerde veya egzama gibi durumlarda uygulama önerilmez.
Cildinde egzama gibi rahatsızlıkları, kaş veya göz çevresinde aktif yara veya enfeksiyonu olan kişilere laminasyon uygulanmaz. Ayrıca hamile ve emziren kadınların da bu işlemi yaptırmadan önce doktorlarına danışmaları önerilir.
Kalıcı oje materyalinin kendisi tırnağa zarar vermez. Ancak uygulamanın sık sık, tırnağa dinlenme süresi tanımadan yapılması, çıkarma işleminin yanlış ve tırnağa hasar vererek yapılması veya uygulama sırasında UV ışığına uzun süreli maruz kalmak tırnakların zayıflamasına ve incelmesine neden olabilir. Tırnak sağlığınız için uygulamalar arasında tırnaklarınızı bir süre dinlendirmenizi öneririz.
Kalıcılık, tırnaklarınızın uzama hızına bağlı olarak değişir. Genellikle el tırnaklarında 2-3 hafta, ayak tırnaklarında ise 1 aya kadar bozulmadan kalabilir.
Kalıcı oje, standart aseton ile çıkmaz. Çıkarma işlemi, özel solüsyonlar ve profesyonel teknikler gerektirir. Evde, tırnak yüzeyini zorlayarak veya soyarak çıkarmaya çalışmak, tırnağın üst katmanına ciddi şekilde zarar verebilir ve incelmesine yol açabilir. Bu nedenle tırnak sağlığınızı korumak için çıkarma işleminin mutlaka salonumuzda bir uzman tarafından yapılması gerekmektedir.
Kalıcı oje, tırnak üzerinde sert bir katman oluşturarak tırnakların kolay kırılmasını engeller. Kırılmayan tırnaklar doğal olarak daha rahat uzar. Ancak kalıcı ojenin tırnağı besleyerek uzamasını sağlayan bir etkisi yoktur.